El-Ayak-Ağız Hastalığı

 

Son birkaç hafta içinde döküntülü viral enfeksiyonlarda belirgin bir artış göze çarpıyor. Özellikle 10 yaş altı çocuklarda görülen el-ayak-ağız hastalığı  ağrılıklı olarak yaz sonu ve sonbaharı kapsayan içinde bulunduğumuz dönemde görülmektedir.

El-ayak-ağız hastalığı aslında Coxachie A, Coxachie B ve Enterovirus 71 olarak isimlendirilen virüslerin yol açtığı döküntülü bir tür çocukluk hastalığıdır.

Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşır. Birkaç gün içinde kuluçka süresini tamamladıktan sonra klasik soğuk algınlığı bulguları olan ateş, halsizlik, aksırık, burun akıntısının egemen olduğu bir tabloyla ortaya çıkar. Ancak diğer soğuk algınlıklarından ayrımını sağlayan, ilerleyen günlerde ortaya çıkan kendine has cilt döküntüleridir. Özellikle EL avuç içi, AYAK tabanı ve AĞIZ çevresinde kırmızı, nadiren içleri su dolu olabilen sivilcemsi yapıda küçük döküntülerle karakterize olduğundan El-Ayak-Ağız Hastalığı adını alır. Döküntüler bazen su çiçeğini andırsa da döküntülerin çapı su çiçeğinde olduğundan daha küçüktür.  

Virütik bir enfeksiyon olduğu için antibiyotik kullanımının hastalığı iyileşmesine katkısı yoktur. Ancak, döküntüler çıkmadan önceki sebebi belirsiz ateş döneminde, teşhis zorluğu nedeni ve hata ile antibiyotik kullanımına sebep olabilir. Ayrıca, her ne kadar adı El-Ayak-Ağız Hastalığı da olsa her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Bazen hastalık sadece  aft denen ağıziçi yaraları veya deride döküntüler şeklinde gelişebilir.

Küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir ve dehidratasyon (sıvı kaybı) oluşabilir.

El-Ayak-Ağız Hastalığı vücut direncini çok düşebildiğinden ardından ciddi mikrobik ikincil enfekiyonlar gelişebilmektedir. Bu nedenle hastalık döneminde, hem topluma bulaşı önlemek ve hem de başkalarından ikincil mkrop bulaşı ile daha ağır enfeksiyonlara yol açmamak amacıyla ev istirahati ve izolasyon önemlidir.

El-Ayak-Ağız Hastalığı, birden fazla etken tarafından oluşturulabildiği için, çocukluk çağında her defasında farklı etken olmak üzere birden fazla kez geçirilebilmesi mümkündür.

Virüsü öldürebilen ilaçlar olmadığından tedavi -diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi-  sadece destek tedavi ile sınırlıdır. Vücuda zaman, konfor ve direnç kazandırmak için ateş, burun tıkanıklığı gibi bulgular için ateş düşürücüler, burun spreyleri, vitamin desteği, ağız yaraları için gargara ya da ağrı kesici sıvılar vs destek tedavisi esastır.

El ayak hastalığı bulguları geçtiken sonra, özellikle hastalığı şiddetli geçtiği durumlarda el ve ayaklarda eldiven ya da çorap tarzı deri soyulmaları görülebilir. Ayrıca tüm hastaların yaklaşık % 4’ ünde geçici tırnak dökülmeleri izlenebilmektedir. Tırnak dökülmesi hastalık aktif evresini izleyen 3-6 hafta süre içinde görülebilir. Dökülen tırnak yeniden çıkar ve el tırnakları 3-6, ayak tırnağı 9-12 ay arasında eski ve normal görünüme döner.

El-Ayak-Ağız Hastalığı için geliştirilmiş bir aşı ya da özel bir korunma yöntemi yoktur. Pratik olarak hastalık aktif evresindan başlayarak 1 hafta kadar süre bulaşıcı olabilir.