Çin’in Wuhan bölgesinde başlayıp, küresel dünyanın hareketliliği sonucunda bulaşmadık yer bırakmayan ve ekonomik, sosyal, biyolojik tüm alanlarda yaşamı yeniden sorgulamamıza yol açan Covid-19 pandemisi, insanlık tarihinin ilk pandemisi değil. Tarih boyunca doğa içinde insanın biyolojik geleceğinin sınandığı başka pandemiler de var. Bunların içinde bugüne en çok bilgi taşınabilenii İspanyol gribi salgını.
İspanyol gribi 1918 baharında başlayıp, 1920 sonunda bitmiş. Salgının başladığı 1918 yılı başları dört yıl süren birinci dünya savaşının bitmesine az bir zamanın kaldığı, dört yıl süren savaşın dünyayı ve ekonomileri yorduğu bir döneme denk geliyor.
Adına aldanmayın. İspanyol gribi Amerika Birleşik Devletleri’nde başlıyor. Kayda geçen ilk vakalar Kansas'taki Fort Riley askeri kampta ortaya çıktı. Aşırı kalabalık ve sağlıksız koşullar, virüs için verimli bir üreme alanı yarattı. Bir hafta içinde 522 asker şiddetli gripten kamp hastanesine kaldırıldı. İzleyen kısa sürede farklı eyaletlerdeki ordu birliklerinde benzer salgınlar bildirildi. Doğu Kıyısı limanlarına demirlenen donanma gemileri de şiddetli grip ve zatürre salgınları olduğunu bildirdiler. Grip salgınıi sivillere değil askeri personele yönelik gibi görünüyordu. Bu nedenle virüs büyük ölçüde ordunun ketum tavrı sayesinde gözlerden uzak bir konumda yaşandı.
Mayıs 1918'de grip Amerika Birleşik Devletleri'nde azalmaya başladı ama bitmedi. Artık savaşa hazır olan Fort Riley'deki askerler, uzun, sıkışık yolculukları sıonrasında virüsü Fransa'ya taşıdı. Fransız kıyılarına girdikten sonra, virüs salgını patladı ve müttefik kuvvetlere ve karşıt güçlere eşit kuvvetle vurdu. Amerikalılar "üç günlük ateş" veya "mor ölüm" adını taktılar. Fransızlar "pürülan bronşit" olarak nitelediler. İtalyanlar "kum sineği ateşi" dediler.. Virüsün sınır ya da taraf tutmayan yayılmacılığı sayesinde cephenin öteki tarafındaki alman hastaneleri "Flanders humması" adıyla hasta askerlerle doldu taştı.
Aslında hepsi aynı tablodan hastalanmıştı. Hem müttefik kuvvetler hem de almanların başını çektiği karşı taraf grip nedeniyle büyük kayıplar erdiler. Ancak savaşın iki tarafı da düşman için değerli olabileceği ve moral üstünlüğe yol açabileceği kaygısıyla yaşananları gizlemek için raporları bastırdılar. Sakladılar. Gizlediler. Sonuçta, grip salgınından uzun süre halkın haberi olmadı.
Elbette, coğrafi yayılımın doğal sonucu olarak grip salgını İspanya’ya da ulaşmış ve çok sayıda insanı etkisi altın almıştı. 1. Dünya savaşına bulaşmayan ispanyada basın da daha özgürdü ve basın, kendi ülkesinde yaşanan grip salgınını diğer ülkelerden farklı olarak sansürsüz yayınladı. Bunun sonucu olarak bir süre dünya grip salgınını sadece Ispanya’da olduğu sandı ve adını İspanyol gribi olarak koydu.
Sonuçta İspanyol gribi, yaklaşık 2.5 yıl boyunca tüm dünyayı dolaştı ve pandemi boyunca üç ayrı dalga ayrımsandı.
Büyük oranda ABD içinde yaşanmış olan birinci dalga tipik grip salgınlarına benziyordu; en fazla risk altında olanlar hasta ve yaşlıyken, daha genç ve sağlıklı insanlar kolayca iyileşti. Zaten ağırlıklı olarak ordu içinde yaşanan ilk dalgada bir süre sonda vaka sayısı belirgin azalma gösterince pandeminin bittiği sanıldı.
Ancak birinci dünya savaşında müttefiklerine yardım için savaşa giden ABD askerleri sayesinde virüs Avrupa’ya yayılmış ve ikinci dalga çok sert ve şiddetli olmuştur. 1918 Ağustos ayında, Fransa, Sierra Leone ve Amerika Birleşik Devletleri'nde ikinci dalga başladığında, virüs çok daha ölümcül bir formda mutasyona uğramıştı. Ekim 1918, tüm pandeminin en ölümcül ayı oldu. Ama pandemi bununla sınırlı kalmadı. Vaka sayısı izleyen aylarda azalma gösterse de 1919 baharında üçüncü salgın dalgası geldi. Ama üçüncü dalga ikinci dalga kadar ölümcül olmadı. en büyük sebep virüste meydana gelen ve insanlık için olumlu yönde gelişen mutasyondur. Ancak buna rağmen pandemi azalarak da olsa 1920 sonuna dek devam etmiştir.
Sonuçta, 1918 salgını ardında dünya ölçeğinde büyük bir yıkım bırakarak 1920 Aralık ayında sonlandı. Dönemin dünya nüfusunun yaklaşık % 3’ ü grip ya da gribe bağlı komplikasyonlardan yaşamını yitirdi. Birçok ülke, derinden etkilendi.
Örneğin, dönemin İran nüfusunun % 8 kadarı (bazı kaynaklarda % 22) yaşama veda etti. ABD’nde o dönemki toplam 105 milyonluk nüfusun yaklaşık% 28'i enfekte oldu ve 550.000 kadarı öldü Japonya’da 23 milyon insan etkilendi ve en az 390.000 kişi ölüm kayda geçti. Osmanlı İmparatorluğu da bu salgından epey etkilendi. 1918 Temmuz sonunda Mustafa Kemal Paşa’ da gribe yakalanmış ve 4-5 gün sonunda hastalığı yenmişti.
1918 başlarında ABD' nde başlayıp, 1920 sonunda biten İspanyol gribi salgının bir pandemiye dönüşümünde birçok faktör bir aradaydı. Başlıcaları şöyle sıralanabilir:
* Savaşa girsin girmesin tüm uluslar, dört yıl süren dünya savaşından bir şekilde etkilenmiş ekonomileri yorulmuştu. Grip salgının duyulmasının ekonomilere daha da zarar vereceği kaygısı yaygındı.
* Savaşın tarafları, salgının gerçek boyutunun öğrenilmesinin karşı tarafa moral verici niteliğinden kaygı duyarak gerçekleri olabildiğince uzun bir süre kamuoyundan sakladılar. Sansürlediler.
* Pandeminin ilk dalgası sönümlendiğinde salgın bitti sanıldı. Önlemler gevşetildi. Bunun sonucunda insanlar, ilk dalgadan kısa süre sonra başlayan ikinci dalgaya hazırlıksız yakalandılar.
* Durumun ciddiyeti, artık yönetenlerin artan vaka sayısını saklayamadıklarında ortaya çıkmıştı ve tedbir almak için çok geç kalınmıştı.
Günümüzdeki krizi doğru yönetebilmek ve doğru yararları almak için yakın geçmişimizde yaşanan ispanyol gribi salgını ders niteliğinde bilgilerle dolu.. Buradan iyimserlik ya da kötümserlik çıkartmak mümkün. Ama konuya duygusal tarafından değil, bilgisel tarafından yaklaşabilrsek öğrenebileceklerimiz var. Elbette, 1918 koşullarına göre sağlık başta olmak üzere olanaklarımız daha iyi. Ancak, virüslere karşı henüz güçlü silahlara sahip olduğumuz da söylenemez. Pamiğe kapılmadan, ve tedbiri elden bırakmadan sabırla mücadelemizi sürdüreceğiz. Elbette kazanacağız. Ama biraz zaman alacak.